Bu gece balkonda oturmuş, amaçsızca gökyüzünü izlerken annemden aldığım ‘olur olmaz şeylere endişelenme’ huyumu düşünüyordum. Birden aklıma çocukluk günlerimden bir anı geldi. O gün annem neresi olduğunu bilmediğim bir yere gitmişti ve ben gün boyu acaba annem eve döndümü diye endişelenip durmuştum. Kardeşimle birlikte okuldan eve dönerken ikimizin de aklı annemdeydi. Muhtemelen bir akraba ziyaretindeydi ama ikimizde ya başına birşey geldiyse diye endişe içindeydik. Eve geldik ve ilk sorumuz ‘annem geldi mi?’ oldu. Annem gelmişti ama ablamla bize bir oyun oynama kararı almışlardı. Annem mutfakta saklanacaktı ve ablam annemin henüz gelmediğini söyleyecekti. Senaryoyu aynen uyguladılar. Ablamın annem henüz gelmedi lafını duyduğum andaki endişemi hala o an ki kadar net hatırlıyorum. Bir anda korkuya kapılmıştım. Neyseki annem oyunu uzatmadı ve saklandığı yerden gülerek çıktı. Ablam da annem de gülüyorlardı. O an annemin bize oyun oynamasına kızamadım, çünkü tek düşündüğüm evde olmasıydı. Mutluydum. Annemin bize oyunlar oynadığı günleri hatırlamak beni inanılmaz sevindirdi. Annesiye neredeyse hiçbir şey paylaşmayan bir insan olarak, bir zamanlar bu kadar yakın olduğumuzu hatırlamak güzeldi. Belki çok şey paylaşmıyoruz ama annemin varlığı yetiyor bana. Her ne kadar hep kötü huylarını almış olsam da hala küçük bir kız çocuğunun saflığıyla annemi gerçekten çok seviyorum.